26 Ağustos 2013 Pazartesi

Bayram ve Çerkezköy

Merhaba,

Hızlı bir yolculuğun ardından bayramın ilk saatlerinde Çerkezköye ulaşmıştık. Malum Alarayı çok özleyen eş dost akraba bizim yüzümüze bile bakmadan direkt Alaraya koştu hemen. Pabucumuz dama atıldı yani hemen :))

İlk gün erken başlayan yolculuğun etkisi ile biraz sersem tavuk gibi geçti ama diğer günler olayı toparladık...

Kalabalık bir tatildi bizimkisi. Gelenler, gidenler, bayram ziyaretleri derken günler geçiverdi ve yine ayrılma vakti geldi malesef :(

Kuzumu öpe koklaya bıraktım yine, bu defa babaannesine...

İlk hafta hemen Cumadan gittik köye. Kuzuyu öpüp kokladık ama 2. haftasonu benim İstanbulda işim olduğundan ben gidemedim malesef :((

Bu hafta 30 Ağustos nedeni ile Cuma günü tatil, Perşembeden gideceğiz inşallah...

Kuzucuğumu o kadar çok özledim ki haftasonu izlediğim her Türk filmine ağlarken buldum kendimi...

Her ne kadar saatlerce kreşte kapalı kalmasına içim razı olmasa da tüm yazı kızım olmadan geçirmenin acısını içimde hissettim her gün...

O çok mutlu biliyorum ama yine de kızımın hasreti çok zor geldi be...

Kavuşma

Merhaba,

Yine yazamadım...

Her defasında pişman olup, bir daha asla biriktirmeyeceğim desemde işler güçler derken bir bakıyorum birçok anı birikmiş ve bloğa yazılmak üzere hafızamda bekliyor...

Gerçi malesef bu yazı kızımla birlikte geçirmedik ama yine de yazacak birçok şey var...

İlk yazı tabiki Kuşadasına dönüş ve kızımla kavuşma olacak...

11 Temmuz 2013 de ağlaya ağlaya ayrıldığım kızımla her gün mutlaka telefon konuşması yapmıştık. İlk zamanlar konuşmalarımız daha neşeli idi, dedesinin aldığı bisiklet onu epey oyalamıştı ama 3. haftanın sonunda konuşmalarımız sadece birkaç cümle ile kısıtlanmıştı. "ANNE ARTIK DELİN"

Son haftalarda tavan yapan özlemim bana kızımı bir daha hiç göremediğim kabuslar olarak geri döndü ki sanırım biraz daha onu göremeyecek olsam depresyona falan girecektim :(

Neyse ki işyerinden bayram öncesi 2 günü de izin aldığımdan 2 Ağustos Cuma iş çıkışı Kuşadası yollarına düştük...

Yolculuk epey heyecanlıydı...

Tek hayalim uykuda olan kızımın yanına uzanıp onu doya doya öpmek ve sabah uyandığında ilk beni görmesini sağlamaktı, tüm oyuncakları da yatağın kenarına dizmiştim elbette :))

Veee sonunda yolculuk bitmişti...

Kuzum bizi epey geç saate kadar beklemiş ve umudunu kaybedip uyumuş...

İlk gördüğüm an gözlerime inanamadım. Aradan sadece haftalar geçmiş olmasına rağmen çok büyümüştü, biraz da kararmıştı elbet :))

Usulca yanına uzanıp doya doya öptüm kuzumu. Sevinçten uyuyamadım hatta. Biraz abartmışım sanırım gece birden uyandı ve o anki mutluluğu beni benden aldı...

Bir saat kadar sonra annemle sahura kalktığımda oda indi aşağıya.

Sürekli sarıldık birbirimize. Uykusuz bir gece geçirdik...

Sabah hemen babasını uyandırmak istedi ama getirdiğim oyuncaklarla onu biraz oyaladım.

Kuşadasında dolu dolu 5 gün geçirdik. Kızım bizim yokluğumuzda bisiklete binmeyi öğrenmiş, arkadaşları ile gece dışarı çıkmaya başlamıştı. Büyüdüğüne de gerçekten inandım bu 2 aktivite ile...

Arife günü anneannem ve dedemi de ziyaret ettik. Ama bayrama kalmadık malesef. Bayram sabahı saat 04:30 civarı Çerkezköye doğru yolculuk başladı...

Kızımın Kuşadası macerası da bu şekilde sonlanmış oldu...




Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...