25 Temmuz 2011 Pazartesi

Laf ebesi...






Gün geçmiyor ki Alara' dan bir inci dökülmesin...

İşte yeni incisi. Aynen herfiyen aktarıyorum.

Alara televizyonda pür dikkat çizgifilm seyretmektedir. O sırada yanlışlıkla kumandanın kırmızı tuşuna basılır ve televizyon kapatılır. Koltuktan fırlayan laf ebesi ellerini de beline koyarak aynen şu cümleyi kurar:

Anneee, şunu hemen aç!!!!!

Ne mi yaptım. Önce hışmından korkup hemen televizyonu açtım. Ardından kucağıma alıp onyüzbin defa öptüm...

Allahım bu kız beni öldürecek :)))) Aklıma geldikçe gülüyorum :)))

24 Temmuz 2011 Pazar

Kapı dönemi kapanıyor...

Evimizin oturma odası ile mutfağı birleşik yani Amerikan mutfak dediklerinden olunca Alara' yı mutfağın tehlikeli ortamından korumak için yıllarca araya bir bariyer koymak zorunda kaldık...

Evet onu bir nevi oturma odasına hapsettik kabul ediyorum ama buna mecburduk. 3 yaşında tüm vücudu yanmış biri olarak onu mutfaktan uzak tutmak bana herşeyden daha önemli geldi...

İlk zamanlar tahtadan ve alçak seviyeli bir kapımız vardı ama Alara büyüdükçe kapının üzerinden atlama konusu üzerinde ihtisas yapmaya başladığını anlar anlamaz İkea' dan aldığımız malesef parmaklığa benzeyen bir kapı ile değiştirmek zorunda kaldık...






Ama bu kapı da umduğumuz kadar uzun ömürlü olmadı :)))

Siz misiniz illaki buraya kapı takmaya çalışan akıllı bıdıklar dercesine kapının kilitini açıp kapatmayı öğreniverdi şıp diye...

Hal böyle olunca kapının da bir anlamı kalmadı ve kapı dönemini kapatıp ona özgürlüğünü yeniden verdik...

Umarım bu karar hepimiz için hayırlı olur...

İlk defa hayvanat bahçesinde...

Bugün yine kızım için çok önemli bir gün oldu... Çünkü ilk defa hayvanat bahçesine gittik... Darıca Hayvanat Bahçesine... Sabah kalk sallana ballana kahvaltı yap vs derken erkenden çıkamadık malesef. Aslında erken gidip öğlen sıcağına kalmasak iyi olacakmış ama neyse tecrübe edinmiş olduk :)) Alara hayvanat bahçesinde tam da beklediğimiz tepkileri verdi aslında... Her kafesin önünde uzunca süre durmak ve hayvanları doyasıya incelemek istedi. Yine beklediğimiz üzere hiçbir hayvandan korkmadı. Yanlız bu isteği yüzünden kafesten kafese geçme kısmında bizi biraz zorladı. Çünkü uzunca bakmak istedi hayvanlardan onu kopartmak kolay olmadı tahmin edeceğiniz üzere... Her kafes değişikliğinde aaa bak bu hayvan daha güzel, aaaa bak ne var burda şeklinde çığlık çığlığaydık... Ama yine de güzel bir tecrübeydi... Bu tecrübeden ise şu dersleri çıkarttık: 1- Kesinlikle sabah erken gidilmeli zira öğlen sıcağında hem sizin beyniniz sulanıyor, hem de hayvanlar kuytu köşelere çekilmek istediklerinden bazı hayvanlar ya uyuyor yada sizinle ilgilenmeyi tercih etmiyor 2- Yok öğlen saatlerine sarkacaksa yanınızda mutlaka şapka getirmiş olun ki beyin haşlaması olmayın :) 3- Bence Alara için çok güzel bir gündü. İsmini yeni öğrendiği, sadece televizyonlardan gördüğü hayvanlarla tanışması gerçekten müthişti fakat bence biz bu ziyareti Alara biraz daha büyüyünce 4-5 yaşında yeniden yapmalıyız ki daha bilinçli olarak gezebilsin ve bu güzel mekanı hafızasında bir yere yazabilsin... İşte günün ilk yarısı böyle geçti... İkinci yarısı ise tamamen spontan gelişti açıkçası... Hayvanat bahçesinde işimiz erken bitince eve dönmektense değişik biryerlere gidelim dedik. Bereye gitsek ne etsek derken kendimizi Ağva yolunda buluverdik. Ben Ağvayı Bir İstanbul Masalı dizisinden biliyorum sadece. Daha önce hiç gitmemiştim. O yüzden bu güzel gezi benim için son derece keyifli oldu. Alara' nın gidiş yolunda uyuması da güzel bir yolculuk geçirmemiz açısından iyi oldu. Sahil kenarında gezdik. Birlikte yemek yedik, çay içtik sohbet ettik... Bu güzel anları da cukkaya attıktan sonra dönüş yoluna geçtik. Her ne kadar dönüş yolu bir miktar kalabalık olsa da geçirdiğimiz güzel günün hatırına gıkımızı çıkartmadık...

Tatil dönüşü çiş kaka öğrenmeye başladık...

Aslında amacım yaz tatilinde tuvalet eğitimine başlamaktı. Hazır bahçe içinde ve hava sıcakken bir de ablamın ikiz kızları Doğa ve Lara' dan da özeneceğini düşündüğümden kafamda o şekilde tasarlamıştım fakat evdeki curcuna durumu palanı yürürlüğe almama engel oldu... Neyse tatilden döner dönmez aksiyona başladık... Bakalım bu yazın sonuna kadar tuvalet sorununu çözebilecek miyiz? İlk tepkileri gayet güzel gidiyor. Lazımlığa oturmayı reddetmiyor, lazımlığa oyuncak muamelesi yapmıyor. Sadece sürekli sormak gerekiyor ki (5-10 dk' da bir) çişinin geldiğini hatırlasın... Ben sormayı unutunca o da söylemeyi unutuyor doğal olarak ve ufak tefek kazalar yaşıyoruz. Öyle hemen ıggg falan demeyin halıların hepsini topladık bizde kendimizi tuvalet eğitimi moduna aldık herhalde... Yanlız şu geceleri kalkmak zorunluğunun beni çok sarstığını da söylemeden edemeyeceğim. Şimdilik gece eğitiminin programı şu şekilde: Alara saat 21:30 - 22:00 civarında uyuyor. Bu durumde ilk kontrolümü gece saat 00:00 gibi yapıyorum. İkinci kontrol saat 3:00' te 3. kontrol ise 6:00' da.... Tüm bu kadar kontrolün sonunda ara ara da süprizler olmuyor değil hani. Tam uykulu uykulu, gözüm yarı açık yarı kapalı Alarayı kucaklayınca bir de ne göreyim zavallı kızım çişini yapmışta ortasında yatıyor... Haydeee çocuğu soy üstünü giydir, çarşafları değiştir ohoooo birsürü iş... Yani bebeklik yıllarındaki gibi gece uyanmalarına başladım ama insanoğlu bu malum rahata çabuk alıştığımdan şimdi resmen tükenmiş durumdayım... Bunun başka yolu var mı acaba diye internette çok araştırma yaptım, bilen büyüklere ve Şerife ablaya danıştım ama malesef herkescikler aynı şeyi söylüyor. TUVALET EĞİTİMİNDE GECE DE BEZ BAĞLANMAMASI ÇOK ÖNEMLİ!!!! İyi güzel hoş ta çalışan anneleri hiç düşünmemişler :( Bu uykusuzlukla ne kadar dayanabilirim bilinmez ama bu tuvalet konusunu halletmeye kesin kararlıyım. Bu da böyle biline...

2011 yaz tatili...kısım.2

Tatilimizin 2. kısmında ise Alara' nın doğumundan sonra ilk kez Alara' sız başbaşa bir tatil yaptık...

Planımız olsun istemedik...

Tatilin ilk yarısından benve Alara hasta olarak dönünce gidip gitmeme konusunda da biraz kararsız kaldık başta ama sonra bu fırsatı kaçırmayı göze alamayarak kendimizi yollara vurduk...

Rotamız ege kıyılarını izleyerek bizi önce Sarımsaklı' ya, oradan Ören' e, oradan Ayvalık ve Cunda' ya, oradan da son olarak Bozcaada' ya götürdü...

Öyle çok yer sayınca 2-3 haftalık bir tatil sandınız muhtemelen ama sadece 3 gün içinde gezdik tüm bu kadar yeri...

Sarımsaklı ve Çrende konakladık...

Hızlı, plansız ama bir o kadar keyifli bir tatildi. Uzunca bir zaman sonra ihtiyacımız olan bir tatildi...

Haa önemli bir de dip not var tabiki...
Biz tatildeyken kızımda babaannesi, dedesi ve amcasıyla köyün ve bahöenin tadını çıkartıyoru...

İşte Örenden güzel bir kare...

2011 yaz tatilimiz...kısım.1

Bu yaz tatilimizi 2 ayrı parça olarak planladık...

İlk parçada kızımla birlikte Aydın Kuşadasında ailemle birlikteydik...

İstanbul havaalanında eğlenceli bir bekleyişle başlayan yolculuğumuz İzmir Atatürk havaalanında eniştem ve babamın bizleri karşılamasıyla resmen başlamış oldu...

Ablamların yeni aldıkları evle ilgili tadilatlar devam ettiğinden eniştemin de bizim gelişimizden 1 gün sonra Ispartaya dönmesiyle anne, babam, babaannem, ablam ve 3 kızı ve Alara ile benden oluşan tatil ekibi dolu dolu 11 gün geçirdik...

Deniz, kum, güneş...
Annemin enfes yemekleri...
Kızların müthiş oyunları...
Gece yürüyüşleri...
Sahilde kısa kestirmeler...
Meşhur uzak pazar gezileri...


Kızım kuzenleri ile iyice kaynaştı. Artık büyümüş olmalarının da getirdiği avantaj sayesinde güzel güzel oynamayı da başardılar...

Birlikte bahçede oynadılar, schooter' e - bisiklete bindiler, bolca güldüler eğlendiler...

Birbirlerinden özenip yemeklerini yediler...

Babamın goruklarına dadandılar...

Salıncak kavgası olmazsa olmaz saten :)))

Bizim kız ilk günlerde nedense denize girmektense sahilden denize doğru koşup ayaklarını biraz ıslattıktan sonra çığlık çığlığa tekrar kumlara koşmayı tercih etti ama sonradan açıldı bu defa da sahilden eve dönmek için ikna etmek yarım saat aldı her gün :)))

Kısacası anlatılmaz yaşanır bir tatildi...
Birkaç kareyi sizlerle de paylaşmak isterim...

Alara ikizlerle çizgifilm izliyor (üçü bir arada)


Bahçede kutu kutu pense...


Anneannemleri ziyaret...


Goruklara dadanmaca...


Sahil mühendisliği...


Karpuz kabuğunun denize düşüşü...


İkizlerin doğumgünü...

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...