14 Kasım 2013 Perşembe

Okuldan İnciler

Merhaba,

Takip edenler hatırlar Arya Anaokulunda birçok sorun yaşadık. Alara sabahları okula gitmek istemez, ağlar ve huysuzlanırdı. Şimdi ise çok şükür keyifler yerinde...

Okula severek gidiyor, gün içerisinde yaptığı her şeyi büyük bir mutlulukla gösteriyor akşamları...

Onun bu mutluluğu beni çok ama çok sevindiriyor...

Düşünün ki akşamları beni neden erken aldınız okuldan diye kıyamet kopuyor bazen...

Canım meleğim umarım severek başladığın okula hep severek gidersin. Hep başarılar dolu bir okul hayatın olur :))




Parkta Tek Başına

Merhaba,

Yine uzun bir sessizlik oldu...

Aslında birikmiş anı çok ama malesef bir türlü yazacak zaman olmadı...

Yine kronolojik olarak ve malesef hatırladığım anıları kaleme almaya çalışacağım...

Okulların yeni açıldığı ve henüz havaların soğumamış olduğu bir okul günü eşim ve ben Alarayı okuldan alıp eve geldik. Alara parkta oynayan çocuklara özenmiş ve parkta oynamak istemişti. Yemek hazırlamam gerektiği için istemedim, babamız da parkta beklemek istemeyince Alaraya parktan hiç ayrılmamak şartı ile yanlız oynamasına izin vereceğimizi söyledik.

Kabul etti tabiki...

Yıllar sonra ilk defa parkta yanlız oynadı Alara...

İçim çok rahat değildi ama babamız balkondan sürekli izlediği için sorun yoktu aslında. Yaklaşık 1 saat parkın tadını çıkartan Alara önümüzdeki yaz parka yanlız inebileceğinin de ipuçlarını verdi bize :)))

29 Eylül 2013 Pazar

Okula başladık...

Merhabalar

Uzun zamandır planlamış olmama rağmen bir türlü okul yazımı yazamadım...

Şimdi özetle toparlamaya çalışacağım...

Kuzu güzel ve uzun bir yaz tatilinin sonrasında okula başladı. 66 aylıklar mı okula başlayacak yoksa kanın çıkacak ta 69 aya kadar velinin kararına mı bırakılacak derken kanın çıktı ve miniş anaokulunun B şubesinden okul hayatına giriş yaptı...

O nedir diyeceksiniz, haklısınız biraz karışık...

Kanun okulların açılmasına 1 hafta kala onaylanınca herkes ne yapacağını şaşırmış vaziyette. Bizim gibi çocuklarının erken ilkokula başlamasını istemeyen fakat kayıt işlemini de önceden yaptıran veliler için anaokulunu 2 şubeye bölmüşler. Yani biz seneye B şubesinden A şubesine geçeceğiz...

Off ne karışık anlattım. Neyse gelelim eğlenceli bölüme :))

Çok şükür ki kızım okulunu da öğretmenlerini de çok sevdi...

İlk hafta günde 2 saat süren alıştırma sürecinin de etkisi vardır tabi muhakkak. (Bu konuya ayrı bir yazıda paylaşacağım)

Kreşe başladığında ilk haftanın sonunda "okula gitmek istemiyorum" diyen çocuk Pazar sabahları kalkıp "okula gidecek miyim" der oldu. İlk haftalar nasıl başlarsa öyle devam eder inşallah...

Öğretmenimiz de Alara' dan çok memnun. Çok akıllı kızınız var deyip duruyor. Neyse yeter fazla bahsetmeyeyim nazarım değecek :))

İşte kuzunun sabah mahmurluğundan kareler...

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 




15 Eylül 2013 Pazar

Kuzumun pijamaları

 
Kelebekler her zaman en güzel çiçeklere konar...
Kelebekler her zaman en güzel kokulara gider...
Benim mis kokulu çiçeğime de kondu kelebekler...


2 ayında sonunda evde...

Merhabalar,

Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor...

27 Haziran akşamı Alaranın valizini toplarken kızım 2 ay evde olamayacak düşüncesi içimi titretmiş ve zamanın nasıl geçeceğinden endişe etmiştim...

Ne mi oldu?

Zaman akıp gitti ve Alara eve döndü bile...

Evi çok özlemiş ve yatağını...

Biz de evde bıcır bıcır öten bir çocuğun sesini özşemişiz...

Sanırım biraz da derli toplu duran evimi özleyeceğim...

 

Yaz bitti, tatil bitti :(

Merhabalar,

Her sene olduğu gibi bu yıl da Haziran ayında hiç bitmemesini istediğim yaz ayına merhaba dedim ama her sene olduğu gibi çabucak bitti :((

Bu sene biten yaz aynı zamanda bizim için de yeni bir dönemin başlangıcı oldu...

Kızım Cebir Kolejinde anaokula başladı...

Okul ile ilgili detaylı bir yazı kaleme alacağım elbet...

Babası ve ben kızıma tatil bitiş hediyesi aldık bu sene. Okul öncesi onu motive etmeye yetecekmi bilinmez ama hediyelerini çok sevdiği kesin :)))

Hediyeler ne mi?
Okulda kullanılmak üzere 2 çanta, bir de eşofman takımı :))
Yok canım; büyüdün kızım sen artık, oyuncak değil okul için gerekli şeyler alacağız bundan sonra mesajı vermeye falan çalışmadık, ne alakası var :))

 
 
 
 

Gelin olmuş gidiyorsun

Merhaba,

Kız çocuklarının çoğunda gelin olmaya merak var sanırım...

Biz de küçükken ablamla annemin nişanlığını, gelinliğini giyer arz-ı endam ederdik :))

Eski fotografları karıştırsam birsürü gelin fotografımı bulabilirim...

Eeee ama o halde kızımın neyi eksik...

O da benim küçük gelinim...

Allah o güzel gelinliği gidip kuğu gibi salınmasını nasip etsin canım yavruma...

İyiki doğdun Burak...

Merhabalar,

Kızımın Çerkezköy macerasının son haftasına yakın arkadaşımız Tuba ve Can' ın oğulları, kızımın Burak abisinin muhteşem doğumgünü partisi damgasını vurdu...

Ambarderede kocaman bahçesi olan güzel bir ev, 17 çocuk ve en az o kadar da ebeveynin katıldığı bu partide palyaçodan, yüz boyamaya, zıplama havuzundan balonlara kadar çocuklar için herşey vardı...

Biz büyükler için de dillere destan bir sofra vardı...

O kadar çok çeşit vardı ki ne saymaya ne de tamamının tadına bakmaya fırsat bulabildim o derece yani :)))

Bu güzel günü bize yaşattığı için arkadaşım Tuba' ya teşekkür ediyor ve Burak abimizin yeni yaşını gönülden kutluyorum :)))

 
 


Acıkmak güzeldir :)

Merhaba,

Blogta daha önce de defalarca bahsettiğim gibi biz Alarayı hiçbir zaman yemek yemesi için zorlamadık...

Açsa yedi, yemek istemediğinde ise tercihine saygı duyduk... Öyle o yemeği beğenmedi başka birşey yapalım da demedik. Yememeyi tercih ederse aç kalacağını hep bildi...

Bazıları bunu yadırgar belki ama bizim evin kuralları bu...

Anneannesine de babaannesine de bu kuralları tembih ettik ama torun fındık içi ya eminim ki gönülleri razı olmamıştır beğenmediği yemek olduğunda...

Gerçi Allah var annemin de kayınvalidemin de yemekleri süperdir kızımın da beğenmediği yemek olmamıştır eminimki...

Örnek mi?
Şekil 1A kayınvalidemin terbiyeli sebze çorbası...
Ne kadar sevmiş baksanıza...

 
 

Köylü güzeli

Merhaba,

Bu yazı dolu dolu geçirdi güzel kızım. Yaklaşık 1 aylık Kuşadası, 1 aylık ta Çerkezköy macerası sayesinde her dediğinin yapıldığı keyifli bir tatil yaşadı :))

Köyün en cazip yanlarından biri de etrafındaki hayvanlar tabiki...

İneği, kedisi, köpeği...

Baksanıza şu köylü güzelinin mutluluğuna :)))

 
 
 
 

26 Ağustos 2013 Pazartesi

Bayram ve Çerkezköy

Merhaba,

Hızlı bir yolculuğun ardından bayramın ilk saatlerinde Çerkezköye ulaşmıştık. Malum Alarayı çok özleyen eş dost akraba bizim yüzümüze bile bakmadan direkt Alaraya koştu hemen. Pabucumuz dama atıldı yani hemen :))

İlk gün erken başlayan yolculuğun etkisi ile biraz sersem tavuk gibi geçti ama diğer günler olayı toparladık...

Kalabalık bir tatildi bizimkisi. Gelenler, gidenler, bayram ziyaretleri derken günler geçiverdi ve yine ayrılma vakti geldi malesef :(

Kuzumu öpe koklaya bıraktım yine, bu defa babaannesine...

İlk hafta hemen Cumadan gittik köye. Kuzuyu öpüp kokladık ama 2. haftasonu benim İstanbulda işim olduğundan ben gidemedim malesef :((

Bu hafta 30 Ağustos nedeni ile Cuma günü tatil, Perşembeden gideceğiz inşallah...

Kuzucuğumu o kadar çok özledim ki haftasonu izlediğim her Türk filmine ağlarken buldum kendimi...

Her ne kadar saatlerce kreşte kapalı kalmasına içim razı olmasa da tüm yazı kızım olmadan geçirmenin acısını içimde hissettim her gün...

O çok mutlu biliyorum ama yine de kızımın hasreti çok zor geldi be...

Kavuşma

Merhaba,

Yine yazamadım...

Her defasında pişman olup, bir daha asla biriktirmeyeceğim desemde işler güçler derken bir bakıyorum birçok anı birikmiş ve bloğa yazılmak üzere hafızamda bekliyor...

Gerçi malesef bu yazı kızımla birlikte geçirmedik ama yine de yazacak birçok şey var...

İlk yazı tabiki Kuşadasına dönüş ve kızımla kavuşma olacak...

11 Temmuz 2013 de ağlaya ağlaya ayrıldığım kızımla her gün mutlaka telefon konuşması yapmıştık. İlk zamanlar konuşmalarımız daha neşeli idi, dedesinin aldığı bisiklet onu epey oyalamıştı ama 3. haftanın sonunda konuşmalarımız sadece birkaç cümle ile kısıtlanmıştı. "ANNE ARTIK DELİN"

Son haftalarda tavan yapan özlemim bana kızımı bir daha hiç göremediğim kabuslar olarak geri döndü ki sanırım biraz daha onu göremeyecek olsam depresyona falan girecektim :(

Neyse ki işyerinden bayram öncesi 2 günü de izin aldığımdan 2 Ağustos Cuma iş çıkışı Kuşadası yollarına düştük...

Yolculuk epey heyecanlıydı...

Tek hayalim uykuda olan kızımın yanına uzanıp onu doya doya öpmek ve sabah uyandığında ilk beni görmesini sağlamaktı, tüm oyuncakları da yatağın kenarına dizmiştim elbette :))

Veee sonunda yolculuk bitmişti...

Kuzum bizi epey geç saate kadar beklemiş ve umudunu kaybedip uyumuş...

İlk gördüğüm an gözlerime inanamadım. Aradan sadece haftalar geçmiş olmasına rağmen çok büyümüştü, biraz da kararmıştı elbet :))

Usulca yanına uzanıp doya doya öptüm kuzumu. Sevinçten uyuyamadım hatta. Biraz abartmışım sanırım gece birden uyandı ve o anki mutluluğu beni benden aldı...

Bir saat kadar sonra annemle sahura kalktığımda oda indi aşağıya.

Sürekli sarıldık birbirimize. Uykusuz bir gece geçirdik...

Sabah hemen babasını uyandırmak istedi ama getirdiğim oyuncaklarla onu biraz oyaladım.

Kuşadasında dolu dolu 5 gün geçirdik. Kızım bizim yokluğumuzda bisiklete binmeyi öğrenmiş, arkadaşları ile gece dışarı çıkmaya başlamıştı. Büyüdüğüne de gerçekten inandım bu 2 aktivite ile...

Arife günü anneannem ve dedemi de ziyaret ettik. Ama bayrama kalmadık malesef. Bayram sabahı saat 04:30 civarı Çerkezköye doğru yolculuk başladı...

Kızımın Kuşadası macerası da bu şekilde sonlanmış oldu...




15 Temmuz 2013 Pazartesi

Kuzuya Özlem...

Merhabalar,

Alara Kuşadasında...

Perşembe günü saat 16:00' dan beri kuzuyu görmüyorum :(((

Aslında orada kalması onun için çok daha iyi, deniz, kum, oyuncaklar, pervane gibi peşinde dolaşan bir anneanne ve dede, açık alan, temiz hava ve daha birçok şey ama ben yine de onu düşününce keşke bırakmasaydık demekten kendimi alamıyorum...

Hergün telefonla konuşup hasret gideriyoruz ama "Ama anneeee artık gelinnnnn" nidaları da kalbimi sızlatıyor...

Hedef bayramda tekrar Kuşadasına gitmek ama henüz kuzudan ayrı geçirilen 4 gecenin ardından onu düşündükçe burmumun direği sızlarken bu kadar zaman nasıl geçer bilemiyorum :(((

Onun için oyuncaklar almaya ve biriktirmeye başladım bile...

Miniş bizi gördüğüne de oyuncakları gördüğüne de çok sevinecek :)))


Tatil 2013

Merhabalar,

Bu yıl da diğer yıllarda olduğu gibi maaile bir tatil yaşadık...

Ben, eşim, Alara, ablam, eniştem ve 3 yeğenim Demirdöven Resort ultra herşey dahil tatilimize 28 Haziran Cumayı Cumartesiye bağlayan gece başladık...

Yıllardır aynı mekanda ve aynı insanlarla tatil yapılınca birçok şey aynılaşıyor evet ama bu yıl beraber olduğumuz zamanlar diğer senelere göre daha kaliteliydi...

Neden mi kızlar her geçen gün büyüyor ve bize olan ihtiyaçları azalıyor...

Önceki yıllarda yemek yeme bahçeye çıkma seramonileri bizi çok yorarken bu yıl kızlar bu işleri kendi halledince biz de keyfimize baktık...

İkizlerin doğumgünü kutlandı her sene olduğu gibi, ardından deniz kum güneş ve bolca yeme içme...







Bir haftanın nasıl geçtiğini hiç anlamadık...

Ardından ablamların tatili bitti ve bizim tatilimiz başladı...

Pazartesi öğlen gibi Alarayı anneannesi ve dedesi ile bırakıp eşimle birlikte kısa bir mola tatiline çıktık. 2 yıl önce yaptığımız gibi plansız, keyfe keder...

Didim Altınkum, Bodrum ve tüm koyları, Marmaris ve Datça...

Sakin ve huzurlu güzel bir tatildi...


Her güzel şey gibi tatil de bitti ve dönüş zamanı geldi...

Ama 3 kişi çıkılan seyahatimizin dönüşünde sadece ben ve eşim vardı...

Alara mı o Kuşadasında kaldı :(((

Kuzuyu bayramda teslim almak üzere orada bıraktık...

Arya Anaokulu Yılsonu Gösterisi

Merhabalar,

Yıl 2002...

Annem, babam ve ablam Ege Üniversitesi Fen Fakültesinde mezuniyet törenime gelmişler ve ben diplomamı alırken, kepimi atarken benimle gurur duymuşlardı. Ablam seramoni esnasında adım okununca annemin hüngür hüngür ağladığını söylemişti...

Her anne gibi benim annem de kızı ile gurur duymuştu. 

Eeee ne var ki bunda hem bunun Alara ile ne alakası var demeyin. İşte hikayem :)))

Kızım anaokuluna 15 Nisan 2013' te başladı ve tam 2 ay sonra okulun yılsonu gösterisi vardı. Öğretmeni Alaranın gösteriye katılmasını isteyip istemediğini sorduğunda elbette isteriz dedik. Çalışmalar hemen başladı. Amaaaan ne çalışması demeyin 4 yaşında 15 çocuğu hizalı bir sırada tutmak bile çok zorken onlara güzel gösteriler yaptırmak oldukça zor bir iş :)))

Günler geçtikçe Alara provalardan biraz negatif etkilenmeye başladı. Bir yandan her akşam provalarda öğrendiği gösterileri ben ve babasına hevesle yaparken diğer yandan da heyecanlandığını söyleyerek sahneye çıkmamak istediğini söylüyordu...

Birkaç ufak kaza sonrasında da öğretmeni ile konuşup gösterilerde yanlız sahneye çıkacağı bölümleri çıkartmaya karar verdik...

Veee nihayet gösteri günü gelip çatmıştı. Ben, eşim ve Şerife abla sahneyi en iyi görecek mekanda yerlerimizi almış ve heyacanla beklemeye başlamıştık. Program 3 saat sürecekti ve sabırsızlıkla Alarayı görmek istiyorduk hepimiz...

Sonunda 4 yaş sınıfının ingilizce gösterisi anonsu geldi ve nihayet minnoş ilk gösterisi için sahnedeydi...

Sahneye çıkan tüm çocukların yaptıkları ilk iş ailelerini aramaktı. Alarada öyle yaptı, sahneye ilk çıktığı andaki gerginliği bizi bulduğu anda kocaman bir gülümsemeye dönüştü :)))

Sahnede oldukça neşeli bir şarkı ve minik starlar olmasına rağmen ben resmen titriyor ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum ...

 
 
 
 
Ardından heyecanlı bekleyişe devam ettik ve kısa bir süre sonra 4. sınıflar müzik gösterisi sahnelerdeydi...

Minnoşumun kendş kadar olan davulu gururla taşıyışı ve en az arkadaşları kadar başarı ile komutları gerçekleştirişi beni yine benden aldı...

Bu defa kalbimin atışı daha hızlı idi ve artık usul gözyaşları akmaya başlamıştı...

 
 
Veeee 3. gösteri 4 yaş gurubunun dans gösterisi idi...
 
Anadolu ateşinden bir gösteri vardı sahnede ve el kadar çocukların gerçekleştirdiği bu gösteri ve Alaranın performansı beni hem hayrete düşürdü hem de çoook ama çoook duygulandırdı...
 
Kostümler, müzik, senkron...
 
Daha iyisi gerçekten olamazdı...
 
 
 
İşte böyle...

Biraz erken ama ben de tıpkı annem gibi kızımın ilk yılsonu gösterisinde yaşadım bu ilginç gururu...

Fark ettim ki onun yaşadığı sahne korkusu aslında benim korkum olmuş...

O gerildikçe ben daha da gerilmişim, o hayal kırıklığına uğrar diye ben daha büyük stres yaşamışım...

Ve o gözyaşları yaşanan gerginliklerin sona erişi ve mutlu sonaymış...

Canımın içi daha nice törenlerde seni gözyaşları ile izleyeceğim :))))


Ve sen hep başarılı olacaksın...

Süslü Kontes

Merhabalar,

Yine sözümde duramadım ve birsürü anıyı biriktirdim...

Şimdi hafızam yettiğince anılarımızı kaleme almaya çalışacağım...

İlk karemiz tatil öncesi bir okul gününün sabahına ait

Kontes tini mini giyinip hazırlanmış ve ayakkabılarını seçmişti. Ardından beni dumur eden talebi geldi.

"Ama annecim ben ayakkabılarımı nasıl giyeceğim?"

Bağcıksız olan ayakkabılarını giymek için benden keratayı isyedi. Adı ile değil tabi ama aynen şu ifadelerle

"Off anneee hani şu ayakkabıların arkasına konan bişey var ya hani giymen için işte ondan istiyorum"

Verdik keratayı eline, minnoş rahat rahat giymiş bu sayede ayakkabılarını :)))

 
 
 

21 Mayıs 2013 Salı

Hızlı çok hızlı...

Merhaba,

Yakında evin boyanmasını planlıyoruz. Bu arada evde ufak tefek eşya değişimleri olmasını da istiyorum. Bu değişimlerden ilki haşatı çıkan oturma odamız, ikinci de kızımın odası...

Hayalimiz pembe arabalı bir yatak...

Araştırmalarımı yaptım büyük ihtimalle Ferinay mobilyadan alacağız. İnşallah çok güzel olacak miniğimin odası. Tam hayallarindeki gibi...

Bu kızın araba merakı nereden mi geliyor, eee tabiki babadan...

Bu da babamızın hayali ama sanırım sadece oyuncağını alabiliriz yada varsa birebir boyutta çift kişilik yatağını :)))


Annesinin minik yardımcısı

Merhabalar,

Nerdeyse her Cuma iş dönüşü uğrarım Aydınlıdaki meşhur yufkacıma...

Sonra o yufkalar güzel bir "peri" tarafından Cumartesi yada Pazar kahvaltısında yenilmek üzere mis gibi böreklere dönüştürülür :))

O peri kim mi...

Tabiki en önemli görevi yapan benim güzel şirinim :)))


Çikolata Sevdası

Merhabalar,

Son zamanlarda favorimiz Dr. Oetker Volke :))

Akşamları yemekten sonra kızımla hem aktivite yapıyor, hem deli gibi eğleniyor hem de ardından leziz kekimizin tadını çıkartıyoruz...

Sıralamayı veriyorum...

Kek karışımı kaba dökülür
Karışım biraz kaşıklanır mideye indirilir
Ardından diğer malzemeler ilave edilir (yumurtalar kırılır, süt ve yağ dökmeden eklenir)
Döke saça karıştırılır
Ardından karışım kaba dökülüp fırına verilir
Veeeee
Karışım kabı ve kaşıklar güzelce temizlenir :)))


Nasıl mı işte böyle...

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Küpelendik...

Bir süredir aklımdaydı Alara'nın kulaklarını deldirmek...
Birçok kişi geç kalınmış olduğunu iddia etse de biz kızımla konuştuk, ona kulağını nasıl deleceklerini, azcık acıyacağını ama sonra hemen geçeceğini anlattım. O da kabul etti...

Olaylar aynen konuştuğumuz gibi oldu, kuzucuk birazcık ağladı hatta bana "annecim biraz acımadı çok acıdı" diye sitem de etti ama sonra her şey normale döndü...

Şimdi 10 günlük sürenin bitmesini ve hello kiti' li küpeleri takmayı hayal ediyoruz :)))

23 Nisanda Ispartadaydık...

Merhabalar,

Gurbette yaşayanlar iyi bilir hafta sonu tatili ile birleşen her tatil uzaklara sevdiklerinizin yanına taşır sizi...

Yine öyle oldu ve Salı gününe gelen 23 Nisan tatili öncesinde alınan 1 günlük izin sayesinde düştük yollara...

Aslında Alara hastaydı ve biraz teraddütlüydüm ama sonuçta gidilen evde 2 tane doktor olduğundan korkmadan çıktık yollara...

Alara almış olduğu ilaçların ve verilen Ventoli' nin etkisi ile neredeyse yolculuğun tamamında uyudu. Biraz hızlı gidince hesapladığımızdan kısa bir sürede vardık Ispartaya...

Gerisi her zamanki gibi rüya gibiydi...

4 çocuk, 4 yetişkin ve bolca curcuna...

Ama gerçekten çok güzel bir tatildi...

Kuzucuğum kuzenleri ile doyasıya eğlendi. Hastalığını bile unuttu neredeyse...

Okula Alışma Çalışmaları...

Herkese merhaba,

Son yazımı 15 Nisan' da Alara' nın okula başladığı gün yazmıştım aradan neredeyse 1 ay geçti...

Kısaca özetlemek gerekirse henüz okula tam olarak alışmış sayılmayız :( Sabah ağlamalarımız var henüz. Sizi çok özlüyorum ama ben diye başlayan ve hıçkırıklarla devam edip insanın içine oturan duygu sömürüleri :(((

Ama biliyorum ki bu süreci de atlatacağız. Daha önce atlattığımız onlarca farklı süreç gibi...

Şimdi biraz da detaya girmek istiyorum. İlk gün için yazdığım yazıda Alara' nın beklemediğimiz bir şekilde olayı kabullenmiş görüntüsü beni gerçekten çok şaşırtmıştı. Şerife teyzesini hiç sormamış yada durumu hiç yadırgamamış olması garip te gelmişti aslında ve ilk bomba 2. günün sabahında geldi.

Minişime sabah uykusu çok tatlı gelmiş olacak ki "Annecim ben çok hastayım bugün okula gitmesem olmaz mı" diyerek beni ikna etmeye çalıştı. Yemedim tabi :)))

Sonraki günler de benzer geçse de ilk ağlama Perşembe günü geldi. Sabah okula gitmek istemediğini resmen haykırdı bize ağlayarak. Dinlemedik tabiki onu zira başka şansımız da yoktu...

Perşembe günü okuldan geldiğinde hasta gibiydi. Burnu akıyordu. Cuma sabahı her zamanki gibi gitmek istemiyorum dese de onu bırakıp işe gittim ama kreşten arayıp çok kötü olduğunu hatta bayılmak üzere gibi göründüğünü söylediler. İşten eve giden 20 dakikalık yol uzadıkça uzadı gidene kadar...

Neyse ki müdehalelerim sayesinde biraz toparlandı. O haftasonu 23 Nisan tatili için ablamlara Ispartaya gittik. İşte o gün bu gündür her sabah ağlama ve duygu sömürüsü ile gidiyor okula...

Ben ise ona güçlü görünmek için kreş kapısında ama mutlaka okula gitmelisin nutukları atıyor, yalvarmalarına kulak asmadan dönüp arkamı gidiyor, henüz köşeyi dönmeden gözlerimden süzülen yaşlara hakim olamıyorum...

Okul çıkışında neşeli oluyor genelde ama sabahtan verilen sözleri tutup markete, lunaparka, site bahçesindeki parka yada at binmeye gidiyoruz sürekli :)))

Kızım bu yazıları okuyacak kadar büyüdüğünde ise bu günlerini sadece gülümseyerek hatırlayacak...
Ben ise bu günlerin geçmesi için dua ediyorum sürekli...

Tavsiyeleri olan varsa lütfen benimle paylaşşın...



 
 
 
 
 
 
 


15 Nisan 2013 Pazartesi

Şimdi okullu olduk

Merhaba,

Veee büyük gün..

Bugün okula başladık...

Pek bir heyecanlıydık hepimiz. Sabah erkenden uyandırdığım Alara beklediğimin aksine oldukça sakin ve stressizdi...

Hızlıca giyindik, saçlarımızı taradık, çantamızı kontrol ettik ve okulun yolunu tuttuk...

Hızlıca sınıfına daldı ve öğretmeninin söylediğine göre hızlıca da adapte olmuş her şeye, hatta beklenenden çok daha hızlıca gerçekleşmiş bu adaptasyon...

Saat 8:00 gibi oradaydık ben saat 08:45 gibi Alara' yı bırakıp işe doğru yol aldım. Aklım okuldaydı tabi. Saat 13:30 gibi her şeyin yolunda olduğunu öğrendiğimde bir nebze olsun rahatlasam da ne bileyim aklımın bir tarafı hep onunla meşguldü bugün :))

10 dakika kadar da erken çıkıp kızımı aldım hemen koşa koşa :)))

Öğretmeni pek bir memnundu, gününün güzel geçtiğini bilmek bana da çok moral verdi. Ardından kızımı Şerife teyzesine götürdüm kısa bir süre. İlk gününü onunla da paylaşmak isteyeceğini düşündüm. Biraz konuşup koklaştıktan sonra bizi merakla bekleyen babamızın yanına eve geri döndük. Ardından merak içerisinde olan aile, hısım, akraba arandı ilk günün raporunu vermek için...

Hareketli geçen ilk günün ardından beklenen oldu ve Alara saat 21:30 gibi uyku moduna geçti yavaş yavaş. Süttü, masaldı derken saat 22:00' ye yaklaşmıştı ama olsun biliyorum ki yavaş yavaş tüm düzenimiz oturacak ve diliyorum ki kızımın 4 yaşında adım attığı eğitim hayatı üstün başarılarla sona erecek.

Allahım kızıma zihin açıklığı ver. Onu her konuda başarıya yönlendir. Herşey gönlünce olsun tatlı meleğim. Dilerim istediğin mesleğe adım attığında bu yazımı gülümseyerek oku ve bana sarıl :)))


Zaman ne çabuk geçiyor...

Geçen sene tam bugün kaybetmiştik kayınpederimi...

13 Nisan Cumartesi akşamı babamın sene mevlütü için köydeydik...

Okundu, yendi, içildi...

Allah kabul etsin, Allah gani gani rahmet eylesin...

Toprağı bol, mekanı cennet olsun...


Hoşçakal Şerife Teyze...

Bir devir daha sona erdi...

Şimdiye kadar bu blogta birçok dönüm noktasından bahsettim. Ne devirler başladı, ne devirler sona erdi ama Şerife ablamız bizim için gerçekten çok önemli bir devirdi ve sona ermesi karşılıklı olarak hepimizin içini burktu...

Şerife ablanın 1 Ekim 2009' dan itibaren kızımızın bakıcı teyzesi olacağını yazdığım o yazıyı daha dün gibi hatırlıyorum, halbuki üzerinden tam 3,5 yıl geçmiş bile...

İlk bakıcımız Kadriye ablanın işi bırakma kararının ardından Allah tarafından bize gönderilen, ilk birkaç günün ardından hemen ailemizin bir parçası, eşim ve benim ablam oluveren Şerife abla hepimizin hayatına damgasını vurdu bu süre zarfında.

İnanın abartmıyorum kızımı annem dahil kime emanet etsem onun kadar güvenemezdim...

Bu uzun süre zarfında birbirimizi hiç kırmadık, hiç üzmedik...

Sağolsun kızımı hep korudu, kolladı, hatta yaz tatillerinde zayıflattım diye bana kızdı bile yeri geldi :)))

İlişkimizi ve bizim için olan yerini ifade etmek için doğru kelimeleri bulmak bile inanın çok zor. Ama maalesef Alara' nın artık kreşe gitmesi gerektiği için Şerife abla ile yollarımız ayrıldı...

Her zaman görüşmek isteyeceğim sevdiğim bir ablam olacak bundan sonra...

Bana, aileme ve kızıma verdiği emek için ne kadar teşekkür etsem, ne desem boş...

Hakkını helal et Şerife ablacım, bundan sonra da hep birlikteyiz inşallah



Dolphinarium' daydık

Merhaba,

Uzun süredir aklımızda olan bir etkinliği gerçekleştirdik...

6 Nisan Cumartesi günü sevimli deniz hayvanlarının gösterilerini izlemek üzere Eyüp' te Dolphinarium' daydık...

Biletleri çok önceden almıştım aslında ama bir türlü fırsat yakalayamamıştık, biraz da havaların kötü gidişi nedeni ile ertelemiştik diyebilirim...

Ve sonunda aktivitemiz gerçekleşti...

Foklar, morslar, balina ve yunuslar sıraya çıkıp gösterilerini yaptılar. Ben ilk defa bu tarz bir gösteriye katıldığımdan en az Alara kadar heyecanlıydım açıkçası...

Pür dikkat izledik ve tüm hareketleri kocaman alkışladık kızımla...

Her ne kadar gösterinin bir bölümünde yunuslara dokunmak üzere parmak kaldıran çocuklardan seçilen kişinin kendisi olmamasına bozulsa ve ağlasa da genel anlamda çıkışta hepimiz gayet mutluyduk...

Gösteriden sonra eşimin uzeni ve eşi ile Tüyap' ta buluşup ardından Çatalca' ya geçtik. Dedim ya bol atraksiyonlu bir gündü o haftasonumuz.

 
 

Kreşe Başlıyoruz

Merhabalar,

Alara' nın doğum günü yazımın üzerinden 1 ay geçmiş...

Aslında bu arada hayatımızda çok önemli değişiklikler oldu ama maalesef ben bu hıza yetişemedim yine ve yazılacak pek çok konu birikti yine...

Dilimin döndüğü kadar aktarmaya çalışacağım olanı biteni...

Doğum günümüzün paralelinde kreş araştırmalarımız başlamıştı. Malum eşim ve ben pek çoğunuzun alışkın olmadığı oldukça geniş bir zaman diliminde çalıştığımızdan (07:30 - 18:00) bir kreşte aradığımız en önemli özellik bu saat diliminde açık olmasıydı :)))

Tahmin ettiğimden daha fazla alternatif bulduk yakın çevremizde çok şükür...

Bu alternatifleri önce tek tek aradım, ardından favori olanları ziyaret ettik eşimle ve en sonunda evimize de en yakın alternatiflerden olan Arya Anaokulunu seçmeye karar verdik...

Okul evimizin hemen yakınında, arabayla 2 dakika sürüyor. Planımız sabahları onu bırakıp ardından işe gitmem yönünde...

Sabah uyanlamalarımız kaprisler ve huysuzluklar nedeni ile zor olacağa benzese de sanırım artık okula başlamanın tam da zamanı :)))

17 Mart 2013 Pazar

4 yaşındasın...

Canım kızım...

Daha dün gibi seni kucağıma ilk verişleri...

O anın üzerinden tam 4 yıl geçmiş...

Zamanın ne çabuk akıp geçtiğine inanamıyor insan...

O kara kuru bebek şimdi bir prensese dönüştü :))

O prensesle güzel bir gün geçirdik bugün...

Önce tiyatroya pardon "tirattoya" gittik. Kadıköy Haldun Taner Sahnesinde Boncuk adında güzel bir çocuk tiyatrosuydu. Alara gerçekten çok eğlendi. Bu kadar beğeneceğini bilseydim valla da daha önce götürürdüm onu :)

Çıkışta boyamaları için bir sayfa verdiler ama kalabalıktan bunalınca evde boyamak üzere sayfamızı alıp markete boya almaya gittik. Boya haricinde birsürü şey alıp eve geri döndük :)

Sonra da biraz tebrikleri kabul ettik. Anneanne, teyze, babaanne...

Ardından da doğum günü pastamızı yaptık kızımla birlikte, en zor işi o yaptı her zamanki gibi. Pudingi tencereye boşalttı ve bisküvileri sütle ıslattı. Ve ortaya mükemmel bir piramit pasta çıktı...

İşte güzel günümüzden kareler,

Seni çok seviyorum, iyi ki doğmuşsun canımın içi...

 





 


Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...