26 Eylül 2009 Cumartesi

Kızımın 6.ay doktor randevusu...




Kızım doğduğundan beri hep onunla ilgili hayallerimiz oldu...


Eeeee malum artık işimiz gücümüz onu büyütmek...




Ah bi göbeği düşse dedik...17 gün bekledik ve mutlu son...


Ah şu gaz dönemi bi geçse dedik...3 ay bekledik ve mutlu son...


Ah kızım anlamsız da olsa konuşmaya başlasa babababa dese artık dedik...5.5 ay bekledik ve mutlu son...


Şimdilerde yine bir mutlu sonu yaşıyoruz. Zamanında sabırsızlıkla beklediğim "ah kızım mama sandalyesinde oturup bizimle birlikte masada yemek yiyebilse, yürütecinde kendi kendine vakit geçirmeyi öğrense de bizde acele etmeden yemek yiyebilsek" hayallerim 6. ayımızın sonunda mutlu sonla bitiyor...






Yaklaşık 1-1.5 haftadır kızım yürüteci ve mama sandalyesi ile tanıştı. Tüm yeniliklere kolayca alışan kızım bu iki yeni oyuncağına da kolayca alıştı...


Hatta çok sevdi diyebilirim...


Yürütece oturunca resmen kendinden geçiyor diyebilirim...


Yürütecin üstündeki oyuncakları hemen öğrendi nereye basınca ses çıkacak biliyor akıllı kızım...




Bundan sonraki beklentimiz " ah kızımın ilk dişi çıksa" ...


Bakalım bu hayalimiz ne zaman mutlu sonla bitecek...




Her neyse dönelim asıl konumuza...


Her zamanki gibi zaman su gibi gelip geçti ve doktor kontrolü ve aşı günümüz geldi çattı...


Bugün sabah 09:15 te olan randevumuza tam zamanında gittik...


Doktor amcası kızımı muayene etti ve aşılarını yaptı...


Kızım ilk aşıda hiç ağlamadı ikincide ise sadece 30 saniye ağladı ve hemen sustu...


Boy: 68 cm Kilo:8490 gr


Kızım 90 persentillerde...


Yani gelişim çok şükür çok güzel...


Sinirsel gelişimi de gayet iyiyimiş.


Bu aydan itibaren demir damlasına başlayacağız. Ayrıca kahvaltı ve çorbalara da başlayacağız.


Geçen hafta mama firmalarından numuneler istemiştim bakalım numune gelecek mi?


Umarım gelir çünkü bu hafta kızım için devam sütü, bisküvi, bebek ekmeği vs. birsürü malzeme almamız gerekiyor...


Gerçi yeme sorunlu ve allerjisi olan bebekler için üretilen özel mamaların 100 TL civarındaki fiyatlarını görünce sorunsuz olduğumuz için binlerce kez şükür ettim ama şu mama işi başladı başlayalı bütçe epey zarar gördü ama dediğim gibi kızım iştahla yedikçe ben yemiş gibi oluyor ve mutlu oluyorum...


Ona tüm mamalar feda olsun yeterki yesin ve biran önce büyüsün...


25 Eylül 2009 Cuma

Bakıcımız değişiyor...

Bayram dönüşü Çarşamba günü işbaşı yaptık...
Tatil dönüşü zaten işe gitmek zorken birde sabah servis beklerken Kardiye teyze ile karşılaştık ve aslında tahmin ettiğim kötü haberi verdi bana...
Ayrılmak istiyordu...
Halbuki henüz sadece 1 ay olmuştu...
Ama ailevi ve önemli bir konu olduğundan ona kızamıyordum da...

İçim ne çok sıkıldı anlatamam...

İşe gider gitmez Kadriye teyzeyi bulmamı sağlayan sahibinden.com a verdiğim ilanı aktif hale getirmek için sisteme girince birde ne göreyim ilan pasif olmasına rağmen biri kızıma bakmaya talip olduğunu yazan mesaj atmış...

Ne büyük şans, ne güzel tesadüf...

Hemen verdiği telefonu aradım. Konuştuk. Akşamına yüzyüze görüşüp tanışmaya karar verdik. Şerife abla ve eşi saat 8 gibi geldiler. Kızım uyumuştu...

Her detayı konuştuk ve anlaştık. Mütevazi bir aile, iyi niyetli insanlar...

Çok şükür aklımda gönlümde ferah olacak bundan sonra...

Haftaya Perşembe (1 Ekim) işbaşı yapıcak. Umarım kızım içinde benim için de hayırlı olur...

İnanıyorum olacak...

İlk bayram...




İlk bayramımızı Çerkezköyde geçirdik...
Dedemiz ve babaannemizle...
Arife öğleden sonra düştük yollara. Yollar şaşırtıcı bir biçimde normal bir İstanbul gününden bile boştu...
Arabada uyumayı bir türlü öğrenemeyen antika kızım her zamanki gibi gelen geçen arabalara bakmak için can attı...
Bende onu kırmadım ve gelen geçen arabalara birlikte el salladık...
Vardığımızda her zamanki gibi kızım evin yıldızı oldu bir anda...
Bizim pabuç dama çıkalı epey olduğundan yeni vaziyete alıştık bizde :)
Bir ilgi bir alaka amaaaaan herkesler kızımı görmeye geldi...
İnsan ayırt etmesede biraz fazla ilgi, biraz kalabalık ve biraz da bu kalabalığın yüksek sesle konuşma alışkanlığı nedeni ile kızım ara ara ağlama nöbeti geçirsede günümüz gayet güzeldi...
Veeee bayram sabahı...
Maaile bayram kahvaltısı...
Kızım her zamanki gibi babasının kucağında yemek yemek için çırpınıp durunca eline koca biberi tutuşturuverdik...
Öyle mutlu oluyor ki bizimle masada birşeyler yemekten...
Derken misafirler akın akın gelmeye başladılar...
Bu arada kızımın da uyku saati geldi...
Kısa bir uykudan sonra bayramlıklarımızı giydik...
Kızımın bayramlığını teyzesi doğum için geldiğinde getirmişti. Taaaa o zamanlarda "kızım büyüyüp bu elbiseyi bayramda giyecek" derdim zaman ne çabuk geçti de giydi anlayamadım...
Kurban bayramında giyeceği elbisesini ise hiç sormayın daha kızım fasülye büyüklüğünde iken Funda teyzesi tarafından alınmıştı. Şimdi o elbiseyi giymesine 2 ay kaldı...
Halbuki o elbiseler kargo ile elime ulaştığında gözlerimin yaşarma anı daha dün gibi aklımda...
Zaman ne çabuk geçiyor...
Kızım gözlerimin önünde büyüyor...
Her neyse bayrama geri dönelim...
Bayramda ev hiç boş kalmadı. Gelen giden, bayramlaşmaya gelenlerin haricinde kızımı görmeye gelenlerde vardı tabi...
Kızım bayramın ilk günü resmen koptu...
Kalabalık ve soğuk birleşince huysuzluğu üstündeydi. Biraz da dün geceden uykusuzluğu olunca amaaaan ne mutlu susturana...
Onu da anlıyorum aslında. Ne uyku düzeni kaldı ne yemek ne yapsın güzel kızım ağlamasında...
Neyseki bayramın 2. günü akşam saat 8 gibi dönüş yoluna düştük tabi yine uykusuz...
İşte ilk bayramımız böyle geçti...
Bakalım Kurban bayramı nasıl geçecek...

7 Eylül 2009 Pazartesi

Konuşmaya başlıyorum...

Kızım 2 aylık olduğundan beri konuşma derdine düştü...

Anlamsız sesler, uğultular, çığlıklar...

"Ah birde bu sesler anlam bulsa" derdim hep...

Allah bana o günleri de gösterdi sonunda...

Günlerden 5 Eylül 2009 Cumartesi...

Saat: 20:30 suları...

Kızımı uyutmaya çalışıyorum...

Malum dandini dandini dastana melodisi eşliğinde...

Kızım uyu, yok, kızım uyusana, yok...

Bu kızın uyuyacak hali yok...

Ama oda ne...

Ağzından çıkan sesleri dudağı ile şekillendirmeye çalışıyor benim küçük meleğim...

Sonra ağzından babba, bababa heceleri çıkıveriyor...

Dewrimde bende şok...

Yahu bu çocuk daha 6 aylık bile değil, bu ne hız...

Ben kızıma baba dedikçe oda beni taklit ediyor. Karşılıklı olarak bağırıp duruyoruz. Babba, bababa...

Babası kızımı ve beni kameraya alıyor fakat malesef görüntüyü silmeyi başararak kızımın ilkine bizde bir ilkle eşlik ediyoruz...

Neyseki kızım bize 6 Eylül 2009 Pazar sabahı evlilik yıldönümü hediyesi veriyor ve hem anne hem de baba diyor :)

Bu sefer görüntüleri silmeden muhafaza etmeyi başarıyoruz...

Daha nice anneler, babalar desin inşallah güzel kızım...

1 Eylül 2009 Salı

Aylar sonra ilk iş günü...

Sabah erkenden uyanıp kızımı emzirdim...
Onu tekrar yatağına bırakırken her zamankinden biraz daha fazla öptüm kokladım ki gün içinde burnumda kokusunu hissedebileyim...

Her ne kadar o ne dediğimi anlamasa ve bana sevimli tebessümler yollasada kızıma bir veda konuşması yaptım...

Öptüm, kokladım, öptüm, kokladım...
Defalarca, defalarca...

Kapıyı çekip onu o kapının arkasında bırakırken içim sızladı mı? hemde nasıl...

Ama hayat işte...
Çalışmakta şart...

Hızla kahvaltı yapıp giyindim.
Dünden pantolonumu ütüleyip kırışmaması için kapıya asmıştım askısıyla birlikte.

Çocukluğumuzda ablamla birlikte arife günlerinde itina ile odamızdaki yüklüğün üst raf kollarına astığımız "yarın olsada giysek " dediğimiz bayramlıklarımız geldi aklıma giyinirken...

Tüm hazırlıklar tamamlanınca Kadriye teyzemizle vedalaşıp yollara düştük... Kızımı önce Allaha sonra da Kadriye teyzeye emanet ettim...

İlk gün beni Dewrim işe bırakacaktı...

İlk günden bir miktar işe geç kalsamda ofise girer girmez inanılmaz bir sevgi seli ile karşılaştım...
Herkes çok iyi göründüğümü söylüyordu...
Bendeki ağız kulakta durumunu anlatmaya gerek yok tabi :)

Müdürümün de yıllık izinde olması sebebi ile gayet sakin ve güzel bir gün geçirdim...
Tüm arkadaşlarımla kısa kısa sohbet etme şansı yakaladım.

İlk günün şerefine öğle yemeğinde dışarı bile çıktık arkadaşlarla...

Saat 09:30 da ve 16:00 da evi aradım. Durum gayet olumlu görünüyordu...
Herşeyin yolunda olmasına çok sevindim...

Aslında servisle dçnsem iyi olacaktı ama bir arkadaş beni arabayla eve bırakmayı teklif edince dayanamayıp kabul ettim...
Her ne kadar gün içinde endişelenmesem ve merak etmesemde günün sonunda kızım burnumda tütüyordu...

Bir çırpıda işten eve giden yol bitsin istedim...

Neyseki eve ulaştık ama bir heves giydiğim topuklu papuçlar ayağımı parçaladığı için sitenin bahçe kapısından eve varmak epey uzun sürdü :)))

Kızım Kadriye teyzesi ile pencerede yolumu gözlüyordu....

Canım kızım, sarılıp. öpüp, kokladım doya doya...
Yarın sabaha kadar kızımın yanında olacağıma sevindim...

Sonra kızım 1 yaşına gelinceye kadar Cuma günleri çalışmayacağımı düşünerek kendimi teselli etmeye çalıştım...

Günler çabucak geçermi dersiniz??
Yatçam kalkcam, yatçam kalkcam, ............ Perşembe akşamı olacak ve ben 3 gün kızımla başbaşa olacağım :))))

Tam zamanlı anneliğimin son günü...

Tarih: 31 Ağustos 2009 Pazartesi

19 Ocakta başlayan doğum iznimin son günü...
Tam zamanlı annelik günlerimin sonuncusu...

Çalışan herkes bilir, Pazar sabahı her ne kadar keyifle güne başlansada gün bitmeye yaklaştıkça yarın işgünü olmasının sıkıntısı oturur insanın yüreğine...

İzne ayrıldığım gün içimde acayip bir rahatlama olmuştu...
Aylarca işe gitmeyecek olmanın, bu süre zarfında kızıma kavuşacak olmanın sevincini tüm benliğimle yaşamıştım...

İşte bu sevincin arasında birden aklıma işe başlayacağım günden bir önceki gün yaşağacağım ruhi sıkıntıyı düşününce bile daralmıştım..
Düşünün Pazar günü bile Pazartesi sendromu yaşarkan 7-8 ay sonunda işe başlamak ne kadar koyacaktı...

İşte o gün gelip çatmıştı...

Ama beklediğim sıkıntı yoktu ne hikmetse...

Birkaç gündür alışması için kızımı saat 6 da uyandırıp, emzirip yeniden yatırıyordum ama son günümde kızıma torpil yaparak onu uyandırmayıp kendisi uyanana kadar bekledim.

Kadriye teyzemiz saat 7 de evde hazırdı...

Yaklaşık 1 haftadır alışma süreci kapsamında birlikte olduğumuzdan Kadriye teyzede, bende kızımda yeni durumumuza epey alışmıştık ama yine de ben son detayları aktarma savaşı içindeydim...

Bunun yanında yarın için birsürü hazırlık yapmam gerekiyordu...

İşe kuaföre giderek başladım. Kısacık kestirdiğim saçlarımla yeni bir tarz oluşturdum kendime...
Nede olsa bu kadar süreden sonra biraz değişik görünmek bana moral verecekti...

Kuaför maceram biraz uzayınca kızım ve Kardiye teyze yarın için prova yapmış oldular...
Neyseki prova sorunsuz atlatılmış...

Eve dönüşte koştura koştura eksiklerimi tamamlamaya çalışırken bir yandan da kızımın uyumama drenci ile karşılaştım. İlk defa resmen uyumamak için direniyordu kızım...

Sanırım olanları hissedip tepki veriyor bu veletler...

Tam 3.5 saat onu uyutmak için uğraştıktan sonra kızım sonunda uykuya teslim oldu ama saat epey geç olduğundan bende hemen yatıp dinlenmek istedim...

Nede olsa yarın ilk işgünüm....

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...