18 Eylül 2016 Pazar

Kıskançlığın dibi

Herkese merhaba,

Son yazımı Kasım 2014'te yazmışım. Eh bu defa epey uzun sürmüş verdiğim ara...

Eskiden ara verince ilk yazımda kısa da olsa bu süre zarfında geçen önemli olayları özetlerdim ama bu defa ara o kadar uzun ki bunu yapmam imkansız...

Şimdi ne oldu da yazmaya karar verdin diyecek olursanız dün akşam yaşadığımız kıskançlığın mutlaka kayıtlara geçmesi gerektiğini düşündüğüm için üstünden zaman geçmeden yada unutmadan bloğa aktarmak istedim.

Umarım bu uzun süre zarfında kayda geçiremediğim anılar kulağıma küpe olur da bundan sonra anıları düzenli olarak yazmayı başarabilirim...

Gelelim konuya...

Dün tüm gün Alara, ben, Mine ve Duygu Viaporttaydık. Mavi şirinlerli dondurmamızı yedik, lunaparkta eğlendik sonra Alaçatı muhallebicisinde frozen'lerimizi yudumladık. Alara hayatında ilk defa içtiğini iddia ettiği (!) limonatasını lıkır lıkır içti. Felekten bir gündü açıkçası...

Neşeli güzel bir günün ardından gece olup yatakta Alara ile sohbet ederken, ona oyuncak yada uçan balon almayı red etmemden ötürü anneliğim eleştirilince şaka ile karışık "Eh hadi bakalım Alaracık, eğer ömrüm varsa senin anneliğini de göreceğim inşallah, sen şimdi bana her istediğimi yapmıyorsun diye kızıyorsun ya, bakalım sen çocuğunun her istediğini yapacak mısın? göreceğim" dedim.

Sen çalışıyorsun nasıl göreceksin diye cevabı yapıştırınca bizimki, "Ohoo, anneanne olunca yaşlanmış olacağım, o zaman işe gitmeyeceğim, emekli olacağım, bol bol zamanım olacak torunumu öpüp duracağım hep yanında olacağım" dediğimde bizimkinin birden yüzü değişti...

Önce ne olduğunu anlayamadım, bendeki jeton sonradan düştü, kızım ileriden doğacak kızını kıskanmıştı :)))

Bir trip bir trip görseniz..

Ben onu kızımdan nasıl çok severmişim, insan nasıl torununu çocuğundan fazla severmiş, nasıl ona çocuğum diyecekmişim, o zaman benim değil onun çocuğuymuş :)))

Alara'nın yıllarca kardeş istememesinin, kucağıma aldığım her çocuğa karşı kızgınlık beslemesinin nedenini bir şekilde anlamaya çalışmıştım ama doğumuna 30 yıl olan kendi kızını kıskanacağı aklıma bile gelmemişti...

Sonra ne mi oldu...

Cezamı kesti, barışma ön şartlarını sıraladı...

1- 70 kez özür dileyeceğim
2- En sevdiği bir oyuncağı ona alıp kırılan kalbini onaracağım :)

Eh artık ne yapalım, ben şimdiden başlayayım özür dilemeye, yarın sabaha kadar anca bitiririm :)))

NOT: Yarın okullar açılıyor... Bu sene 2C oluyoruz. Geçen sene olduğu gibi bu sene de okulun ilk günü yanında olacağım... İlk sene yaşadığım duygusal anları yazıya dökemedim ama yarın yaşadığım tüm duyguları paylaşacağım söz...

Görüşmek dileği ile...
Sevgiler

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...