4 Mayıs 2010 Salı

Safranbolu-Amasra Gezim...


Yine bir ilk...

Kızım doğduğundan beri ilk kez kendim için birşeyler yaptım...
Kızımı babasına bırakarak 1 gece 2 günlük şirket gezisine katıldım...

Safranbolu-Amasra Turu' na...

Sabah ustruplu bir saatte Safranbolu' da olabilmek için gece yarısı 2:00' de Pendik köprüsünden bindik otobüse...

Kızımı o saatte evde yanlız bırakamayacağımızdan o da gecenin yarısında oyanıp arabaya bindi bizimle. Dewrim beni bıraktıktan sonra köye doğru yola devam etti...

Sağa sola dönmekle geçen uykusuz bir dolculuktan sonra nihayet güzel bir kahvaltı ile başladı günümüz. Arkasından da dolu dolu gezmeye başladık. Önce Yörük köyüne gittik. 300 yıllık konakları, çamaşırhaneleri gezdik. Sonra Safranbolu...

Demirciler çarşısı, cincihan çarşısı ve daha birçok yer...

Öğlen yemeği vakti geldiğinde hepimizin dili dışarıdaydı yorgunluktan. Ben piruhi yedim. Bir çeşit mantı. Yoğurt mantının içinde. Üzerinde mis gibi tereyağı...

Sonra biraz daha gezdik ve nihayet saat 17:00 civarında konaklarımıza yerleştik. Konak yine eski bir ev. Ne yalan söyleyeyim biraz tırstım. Perili köşk gibi gözüküyordu...

Hülya ile birlikte kalacaktık. Yerleşir yerleşmez güzelce uyuduk. Kalktığımda ellerim uyuşmuş ve şişmişti. Başta yorgunluğa verip pek aldırış etmedim fakat akşam yemeği sonrası hem ellerim iyice şişti hem de yüzüm kızarmaya başladı. Gece 22:00 gibi aynada gördüğüm manzara karşısında resmen dehşete düşmüştüm.

Safran olduğunu tahmin ettiğim birşeye alerji göstermişti vücudum. Hemen Safranbolu devlet hastanesine gittik. Serum taktılar. Gece 00:30' a kadar acildeydik. Neyseki çıkışta yüzümdeki şişlikler tamamen inmişti. Ellerim bir miktar şişti fakat yine de epey rahatlamışlardı...

Aldığım antihistaminikler sayesinde mışıl mışıl uyudum...

Sabah kahvaltı sırasında bir miktar daha yeni şişlikler oluşsada Safranbolu' dan ayrılır ayrılmaz geçtiler çok şükür...

Sıra Amasraya gelmişti. Orada da çeşitli mekanları gezdik. Çeşm-i Cihan' da sınırsız balık ve salata ile ziyafet çektik. Alışveriş yaptık...

Dönüş yolculuğumuz şarkı ve türküler eşliğinde geçti. Aslında plan Pazar gecesi kızıma kavuşmaktı. Kızım burnumda tütüyordu fakat geç kaldık ve geldiğimde kızım uyumuştu...

İlk defa kızımı 2 gece koklayamadım...

Kızımı çok özlemiştim ama uyanmasından korktuğum için ona sadece saçlarından ve kıyafetlerinin üzerinden sevebildim...

Minik meleğim...

Nasılda ağlamış bensiz uykulara dalarken...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...