23 Temmuz 2012 Pazartesi

Ali Dedemiz...

Son yazımı 15 Martta yazmışım, sonra uzunca bir süre sessizlik...


Sessizliğimin nedeni bu yazıyı bir türlü yazamamamdı...


16 Nisanda FDA denetimimiz olması nedeni ile Mart ve Nisan aylarım oldukça yoğun geçti. Tesadüf bu ya bir de Açıköğretim aradönem sınavları da çıkmaz mı işin içine, yani anlayacağınız tamamen bir çorba durumu söz konusuydu...


O dönemde Devrim ders çalışıyor, Alara Şerife teyzesinde kalıyor, bense neredeyse her gün mesaiye kalıyor, ardından mesai dönüşü kızımı ziyarete gidiyor ve dönüşte eve gidip geç saatlere kadar ders çalışıyor ve ardından biraz uyuyup sabah yine aynı çarkın içine giriyordum...


O dönemde çekilmiş kimselere gösteremeyeceğim birkaç fotograf var ki durumumun vahametini gözler önüne seriyor. (Sapsarı bir surat, çökmüş gözler...)


Denetim öncesi son haftasonunda hem Cumartesi hem de Pazar günü çalışmam gerektiğinden Alara ve babası köye gittiler. 12 saatlik mesai dolayısıyla yorgun geçen bir Cumartesi ertesi sabahın erken saatlerinde uyanmış ve işe gitme hazırlıkları yaparken eşimden gelen telefon beni gerçek dünyaya geri döndürdü...

Eşimin babası ciddi bir kalp krizi geçirmişti ve yoğun bakımdaydı...

Her ne kadar yoğun ve yorgun günlerimin beni yıpratması nedeni ile ısrarla gelmememi isteselerde ben arabaya atladığım gibi Çerkezköye gittim...

Ben onu dünya gözüyle son kez görebildim ama malesef o beni bir daha göremedi...

15 Nisan 2012 Pazar akşamı malesef kaybettik Ali dedemizi...

Keşke o hafta çalışmamış ve eşimle birlikte köye gitmiş olsaydım...
Keşke onunla son kez sohbet edebilmiş olsaydım...
Keşke onunla daha fazla vakit geçirebilseydim...
Keşke Alara ile daha çok fotograflarını çekebilseydim...

Bu keşkeler o kadar uzun ki...

Ama en büyük keşkem kızımla ilgili...

Babamın babası Kazım dedem ben 1 yaşındaykn trafik kazası geçirerek vefat etmiş. Ben onu hiç tanıyamadım. Onu sadece fotograflarda gördüm. Babamdan ve çevremdeki birçok insandan onu ne kadar aydın ve iyi kalpli biri olduğunu dinledim hep ama onunla bir paylaşımım olamadı malesef...

Ve malesef kızım da benimle aynı kaderi paylaşacak...

Ali dedesini muhtemelen hiç hatırlamayacak...

Onu anlattığımızda o da benim gibi keşke yaşasaydı diyecek...

Toprağın bol mekanın cennet olsun Dişçi Ali...

Çok sevdiğin torunun büyüdükçe onu gör, başarıları ile sevin, övün...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Related Posts with Thumbnails

Bizim aile...